Doğu Karadeniz’in simge ilçelerini başında Artvin’in Hopa ilçesi geliyor. Hopa, 31 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen bir miting sırasında HES projeleri ve çay tarımı politikalarına karşı yapılan basın açıklamasına yönelik polis müdahalesi sonrası kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden öğretmen Metin Lokumcu’nun, “Şair ceketli çocuk” olarak tanınan devrimci sanatçı Kazım Koyuncu’nun memleketi…

Hopa’da bir gün geçirip belediye başkanlığını yüzde 55,6 oy oranıyla kazanan CHP’li Utku Cihan’la konuştuk. Belediye Başkanı seçilmeden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) Ulaşım Daire Başkanlığı görevini yürüten Cihan, Hopa’da engellenen projelerden CHP’li belediyelere yönelik operasyonlara varana kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.

MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ

Belediye Başkanlığı görevinizden önce İBB’nin Ulaşım Daire Başkanıydınız ve deyim yerindeyse siz İstanbul’un ‘Ulaştırma Bakanı’ydınız. Ancak şu an yakın çalışma arkadaşlarınız cezaevinde. CHP’li belediye başkanları ile eski çalışma arkadaşlarınıza yönelik operasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye böyle bir dönemi hiç yaşamadı. Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görev aldım. Aziz Kocaoğlu döneminde de şimdikine benzer şekilde bir suç uyduruldu ve yine bu döneme benzer bir baskı ortamı oluşturuldu. O dosyada ben de sanıktım. Beş yıl sonra bunun FETÖ kumpası olduğu ortaya çıktı ve herkes aklandı. O zaman da İzmir büyükşehir Belediyesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin en gözde belediyelerinden biriydi. Bir yıl, bir buçuk yıl boyunca delil olmadan cezaevinde yatanlar oldu ve sonra hepimiz aklandık ve ‘pardon’ dediler. Amaçları belediyeyi çalıştırmamaktı. Şimdi de benzer bir süreç var. Amaç yerel seçimde büyük bir başarı kazanmış olan CHP’li belediyeleri çalıştırmamak, çalışamayacak duruma getirmek ve sonrasında da bunun kara propagandasını yapmak.

Ben bunun devam ettirilemeyeceğini görüyorum. Halk buna inanmıyor ve herkes bu sürecin siyasi bir süreç olduğu konusunda hem fikir. Çok yakın çalıştığımız birçok insan şu an cezaevinde. İktidar göz önünde kim varsa onu susturmak için cezaevine atıyorlar. Bunun normalleşmesi de çok garip. Bu böyle olmamalı. Hukukun, adaletin hiç olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Kişisel olarak benim alınmam veya bir başkasının tutuklanmasının bir önemi yok… Mücadele etmek zorundayız. Bu mücadelenin sonucunda iyi de olabilir kötü de… Cezaevine de girebiliriz iktidar da olabiliriz. Tutuklama kararı için birinin duymuştum demesi yetiyor neticede. İçeride yatan arkadaşlarımız siyasi esir… Herkes mücadele etme zorunda.

Bu süreçte öne çıkması gerekenlerin de çok öne çıkmadığını düşünüyorum. Örneğin işçi hareketi… Daha fazla birlikte mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

17 TALEPTEN 16’SI YANITSIZ

Belediye Başkanı olduktan sonra Hopa’da kent lokantası ve sosyal tesisler açtığınızı gördüm. Peki yapmak istediğiniz ve iktidar tarafından engellenen projeleriniz var mı?

Belediye Başkanı olduktan sonra bir mahallemizde kent lokantası açtık ve çok ilgi gördü. Liman tarafında da bir sosyal tesis yaptık. Hem kent lokantamız hem de halk plajımızdaki Liman Sosyal Tesisimiz dolup taşıyor. Çay her tarafta 30 TL iken Liman Sosyal Tesisimizde 10 TL. Bu sosyal tesis Hopa ilçe sınırlarındaki tek plajımızda. ‘Bu yeri bize tahsis edin’ edik. Biz tahsis yazısı yazdıktan bir hafta sonra halk plajı olan alan ‘DSİ’ye tahsis edildi’ dediler. DSİ orayı otopark yapacakmış. Buraya dair mücadele yürüttük ve sözlü olarak ‘orayı kullanabilirsiniz’ dediler. Ancak hala resmi olarak tahsis etmediler. Buna benzer, Hopa halkı için kullanmak istediğimiz çok yer var. 17 yazı yazdık ve 16’sına cevap dahi verilmedi. Biri de reddedildi.

Örneğin Kazım Koyuncu’nun okuduğu ve şu an atıl durumda olan okulu müzik okulu yapmak istedik ama bize tahsis etmediler. Hopa’da tarihi bir bina var orayı kitap kafe yapmak istedik orayı da bize vermediler. Liman tarafında su sporları merkezi gibi bir alan yapmak istedik ancak hâlâ bir yanıt alamadık.

NEDENİ KAREDENİZ SAHİL YOLU

Hopa’ya gelirken büyük toprak kaymalarının yaşandığı alanları gördüm. Bu felaketler daha önce can kayıplarına neden oldu ve çokça tartışıldı… Sizin ilçe sınırlarınızda değil ama bunun çözümü yok mu?

Biz göreve gelir gelmez akademisyen ve uzmanlarla bir afet çalıştayı yaptık. Hopa’da üç çeşit afet var. Biri sel baskınları, ikincisi buna bağlı toprak kaymaları ve üçüncüsü de taş düşmeleri… Bu tür felaketlerin en büyük nedeni insan müdahalesi. Nerede toprak kayıyorsa orada insan müdahalesi var. Bunun en büyük örneği de Karadeniz Sahil Yolu… Riskli alanlarda önlem alınmamış. Karadeniz sahil yolunun bazı kesimleri hiçbir zaman çift şerit olarak çalışamadı. Devamlı toprak kaymaları var. Bunu önlemenin yolları var ama maalesef bunun üzerinde çok fazla durulmamış.

43 VAATTEN 30’U TAMAMLANDI

Hopa’da sosyal belediyecilik projeleriniz neler? Yoksullar, emekliler ve gençler için neler yapıyorsunuz?

Hopa’da bir etüt merkezi açtık. İçerisinde çocukların eğitim alacağı, lise ve üniversiteye hazırlık kurslarının yer aldığı ve her türlü eğitimin verileceği bir yer burası. Bir eğitim kooperatifi kurduk ve buranın 100 üyesi var. Hopa’da eğitim konusunda destek olmak isteyen herkes buraya üye oluyor. Bu kooperatif ile bir okul hayalimiz var Hopa için.

Ayrıca kreş de açmak istiyoruz. Bu hafta içerisinde kültür kafemizi, yani bir sosyal tesisimizi daha açmak istiyoruz. Atıl kalan belediye mülkiyetindeki otopark alanlarımızı tamamlıyoruz.  Seçim sürecinde 43 vaatte bulunduk ve bir buçuk yılda bunların 30’unu tamamladık.

Bizim bir kültür merkezine ihtiyacımız vardı. Bunun için İBB’den destek istedik, ‘tamam’ dediler fakat son aylarda yaşanan süreçler nedeniyle bu durmuş durumda. Otogar ihtiyacımız için de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden söz almıştık. Bizim bir konukevimiz var ve aslında burası yurt. Her yıl 100’ün üzerinde üniversite öğrencilerini burada misafir ediyoruz. Emekliler lokali projemiz de var. Buranın temelini attık ve emekliler için bir alan yaratmak istiyoruz.

SOKAĞI DİNLİYORUZ

Hopa aslında ülkenin pek çok kentinden farklı bir yer. Çünkü burada örgütlü bir toplum var. Hopa’yı ortak akılla mı yönetiyorsunuz?

Seçim sürecinde Hopa ittifakı dedik. İki kutuplu bir seçim oldu. Karşımızda Ak Parti’nin adayı vardı. Ben ise sol-sosyalist yapıların da başkan adayı oldum. Bizim kazandığımız seçim, Hopa tarihinde rekor bir oy farkı oldu. Hopa tarihinde olmayan bir oy farkıydı bu. Hâlâ da beraber hareket etme sürecimiz devam ediyor. Sokağı dinliyoruz, projeler konusunda bizi sokak yönlendiriyor zaten.